Kara delik gibi ol ile kast ettiğim: Kimsenin sabrımızı taşıramaması...
18 Mayıs Cumartesi, FLO Mağazacılık PMO ekibine gereksinim yönetimi eğitimi veriyordum. Eğitim esnasında söz negatif kişilerle nasıl başa çıkabiliriz konusuna geldi. Konu ile ilgili olarak öncelikle söylemek isterim ki: sahip olduğunuz NETWORK hayatınızdaki en önemli şeylerden biridir. NETWORK ile kast ettiğimiz: Sizi bilen, seven ve saygı duyan insanların sayısı ve size olan güven duygularının gücü. Hayattaki uzun vadeli başarınız, NETWORK'ünüzün gücü ile doğru orantılıdır. Dolayısı ile NETWORK'ümüze özen göstermek, onu bir çiçek gibi özenle bakıp büyütmek hayatta yapabileceğiniz en önemli yatırımlardandır. Bu arada Yunus Emre'nin kalp kırmamak ile ilgili öğütlerini de hatırlayalım. Aşağıda Yunus Emre'nin bir kalp kırdın ise bu iyi bir şey değil diyen şiiri var. Yunus Emre 101 (Yunus Emre felsefesinin başında) kalp kırmak iyi bir şey değildir diye biliyoruz. Daha sonra ileri seviye Yunus Emre açısından bakarsak, başkalarına kırılmak da iyi bir şey değil. Bugünkü, modern dil ile söylersek, NETWORK'ümüze ne bizim yüzümüzden (kalp kırarak) ne de karşı taraf yüzünden (kırılmadan) kaynaklı olarak zarar vermemeliyiz. Kısacası, ne kıralım ne de kırılalım. Kırmamak ile karşılaştırırsak, kırılmamak daha da zordur. Etrafımızdaki negatif insanların kötü davranışlarından kırılmamanın sırrı, kendi içimizdeki sabır kapasitemizi genişletmek: Bunun için fırsat buldukça, deniz kenarlarına veya ormanlara gidip negatif enerjimizi topraklayalım. Ağaçlara sarılın veya denize girin... Havuza degil ama denize, saksıya değil ama ormana... Böylece üzerimizde birikmiş olan negatif enerjileri topraklayarak içimizdeki sanal bardağımızı iyice boşaltarak bir kaç damla taşmayacak şekilde neredeyse kara delik kadar derin bir sabrımız olsun. :) Sabır kapasitemiz arttıkça, karşımızdaki negatif kişi bize dertini anlatmak yerine kendi çözüm önerilerini dikte ettirmeye çalışmasına rağmen onun dertine (amacına) odaklanıp, onun önerdiğinden daha iyi çözüm önerileri ile onun dahi aklına gelmeyen daha basit, daha ucuz, daha kaliteli çözümler geliştirerek, hem o kişiye, hem içinde bulunduğu organizasyonu, şirkete ve genel olarak kaynakların ve zamanın daha iyi değerlendirilmesini sağlayarak bütün topluma ve insanlığa daha faydalı olabileceğiz... Ama herşey sabır katsayımızı arttırarak başlar. Sabır, akıldan daha değerlidir. :) Akıl olmasa da olur demiyorum, ama sabır yoksa, var olan aklı kullanmak maalesef mümkün olmayabiliyor. Önce sabır, sonra akıl. :) BİR KEZ GÖNÜL YIKTINISA Bir kez gönül yıktınısa Bu kıldığın namaz değil Yetmiş iki millet dahi Elin yüzün yumaz değil Bir gönülü yaptınısa Er eteğin tuttunusa Bir kez hayır ettinise Binde bir ise az değil Yol odur ki doğru vara Göz odur ki Hakk'ı göre Er odur alçakta dura Yüceden bakan göz değil Erden sana nazar ola İçin dışın pür nur ola Belî kurtulmuştan ola Şol kişi kim gammaz değil Doğru yola gittin ise Er eteğin tuttunusa Bir hayır dua ettinise Birine bindir az değil Yunus bu sözleri çatar Sanki balı yağa katar Halka meta'ların satar Yükü gevherdir tuz değil YUNUS EMRE
0 Yorumlar
|
Arşiv
Ekim 2020
Orhan KalaycıPMP Koç Kategoriler
Tümü
|